Abraxas Röportajı

Ağrı Kesici için 2005 tarihli bir röportaj:

ABRAXAS ile röportaj yaptık…

Niye yaptık? Çok sebep sayabiliriz. Çünkü Rock Republic’i açan gruptular ve bu iyi bir bahane! Ya da: çünkü yıllardır piyasanın olmazsa olmazlarından. Ya da: çünkü onları tanımayanların bebelerin de da ivedilikle tanışması gerekir. Ya da, ve belki de en önemlisi: çünkü bu adamlar yıllardır taviz vermeden gerçekten “metal”!
İşte bu yüzden grubun vokalisti Gürol Öz’ü – röportaj çözecek vaktimiz olmadığından (evet, biz de tatile falan çıkmalıyız bazen) – bilgisayarın başına oturttuk, maille sorduğumuz sorularımıza aşağıdaki cevapları aldık:

Merhaba Gürol’cuum, geç otur bakim şöyle karşıma, nasıl olacaksa :)…Rock Republic’ten söze girmek istiyorum, daha ancak kendimize gelebiliyoruz yoğun geçen üç günden sonra. Peki siz nasıl geçirdiniz festivali ve en önemlisi: festivali açan grup olmak nasıl bir duyguydu? Seyirci tepkisi sizi memnun etti mi yoksa henüz o saatte uyuşuk diyebileceğimiz bir kitleye mi çaldınız (cevabı ben mi vermiş oldum ne)?

Böyle festivallerde açılış grubu olmanın nasıl birşey olduğunu az çok tahmin ediyorduk zaten. Cuma günü olması ve buna ek olarak da sanırım kapıların geç açılması sebebiyle birçok kişi bizi izleme şansı bulamadı. Ama genel olarak beklediğimiz gibiydi diyebilirim. Yine de bizi izlemek için sahne önüne gelen, şarkılarımıza eşlik eden bir kitle vardı. Diğer konserlerimize göre seyircinin biraz durgun olduğu doğru ama koşulları göz önünde tuttuğumuzda gayet iyiydiler aslında.

Genel olarak festivale gelince; Gruplar muhteşemdi. Özellikle Slayer, Over Kill, Doro ve Kronik kopardılar.

FestivallerdeTürk gruplar sık sık kendi ülkelerinde hor görüldüklerinden ya da karşılaştıkları bazı davranış ve tutumlardan şikayet ederler. Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz ve sizin başınıza tepki duyduğunuz bir şey geldi mi?

Var böyle birşey tabi. Bizim başımıza da geldi elbette ama burada ağlamanın anlamı yok. Bunu çözmek yine bizim elimizde diye düşünüyorum. Yani grupların, dergilerin ve dinleyicilerin elinde. Gruplar daha profesyonel davranmalı, dergiler ve dinleyiciler de gruplara bu anlamda destek olmalı.

Konsere, askere giden Ervin yerine yeni gitaristiniz Suat ile çıktınız. Bir Blues’cuyu, Thrash grubunda çalmaya nasıl ikna ettiniz? :) Ve sizce gruba nasıl uyum sağladı?

Ervin'in askere gitmesinden önceki son konserde konuştuk, zaten Suat da istekliydi. İkna etmek için ekstra birşey yapmadık yani. Kafa olarak tam Abraxas zaten, yıllardır da arkadaşımız. Uyum problemi hiç yaşamadık o yüzden. Müzisyenliği ve enstrümanı konusunda zaten bir sorun yaşamamız beklenemezdi.
Cuk oturdu diyebilirim. Bu arada Suat metalcidir bu böyle biline..

Suat’tan bahsetmişken gruptaki eleman değişikliklerine gelelim hemen. 1997’de kurulduğunuzdan beri oldukça istikrarlı devam ediyorsunuz. Halim’in yerine bir dönem Adil’in bası devralması ve şimdi de yukarıda bahsettiğimiz gitarist değişikliği olması dışında herhangi bir eleman değişikliği oldu mu grupta?

Sadece vokalist değişiklikleri oldu. İlk vokalistimizin gruptan birinci ayrılışından sonra – sene 98 olmalı- birkaç vokalistle çalışmayı denedik. Bu denemeler devam ederken ilk vokalist gruba geri döndü. Bir süre daha onunla devam ettikten sonra bir gün vokalist arkadaş ruhunu kaybettiği için gruptan ayrılacağını söyledi! Bu olaydan 2 hafta sonra konserimiz olduğu için yeni bir vokalist bulamazdık. İşte o gün bu gündür vokalleri ben yapıyorum. Zorunlu haller dışında eleman değiştirmek aklımızın ucundan bile geçmedi. Şimdiye kadar senin de söylediğin gibi sadece askerlik sebebiyle değişiklikler oldu. Ben ve Çağrı da askerliğimizi bitirene kadar bu gelenek devam edecek gibi görünüyor.

Siz boş zamanlarınızda da hep birlikte takılıyorsunuz, “Abraxas ailesi” gibi tanımlamalar kullanıyorsunuz. Arkadaşlık, Abraxas için ne kadar önemli? Abraxas’ta yer alacak bir müzisyenle öncelikle arkadaş mı olmanız gerekir? Kafanıza hiç uymayan ama çok yetenekli bir müzisyen aranızda yer alabilir mi?

Hayır, yer alamaz. İlk yıllardaki vokalist tecrübemiz bize bu prensibi edindirdi. Abraxas müzik grubundan önce bir ailedir. Biraz önce bahsettiğimiz eleman değişiklikleri hep bu aile içinde gerçekleşmiştir. Adil ve Suat grupta çalmadan önce de bu ailenin içindeydiler, şimdi de içindeler. Bizim için önemli olan iyi müzisyen değil iyi arkadaştır. Ne mutludur ki iyi müzisyen olan iyi arkadaşlarımız var.

Tüm içtenliğimle şunu sormak istiyorum: olm, niye hala bir demonuz, bir albümünüz yok?!? Aslında bir ara planlanmıyor muydu? Niye olmadı? Olacak mı bir gün? O gün ne zaman gelecek?? Bakın bütün yaşıtlarınız yapıyor bir şeyler (sizin gibi inat eden FIT dışında :)). Fanlarınızın müziğinizi sadece konserden konsere dinlemesine gönlünüz nasıl razı oluyor? Yoksa bu bir taktik mi? Kırk yılda bir dinleyebildikleri müziğe daha mı coşkulu tepki veriyorlar?? Bir komplo seziyorum…:)

Yok canım ne taktiği. Birkaç kere denedik bi ürün çıkarmayı ama olmadı. Ya birimizin kişisel bir problemi çıktı, ya maddi problemlerimiz oldu. Hatta bir tanesinde stüdyoyu su bastı, kayıt macerası sona erdi falan. Böyle durumlar. Bir gün kesinlikle olacak ama tarih belli değil. Şu anda yeni parçalar üzerinde çalışıyoruz. Albüm konusunu herhalde 2-3 ay sonra tekrar(!) masaya yatıracağız.

Yaşıtlarımız iyi işler yapmaya başladılar evet. En son Soul Sacrifice yaptı, çok da güzel yaptı. Taş gibi albüm hakikaten. False In Truth ise bizden yaşlıdır:). Şaka bir yana onlardan da bekliyorum yakında bir bomba şahsen.

Halen bir kayıt yapmamış olmanıza, barlarda takılarak geçirdiğiniz zamana bakacak olursak, çalıştığınız işleriniz engel oluyor olamaz diye düşünüyorum. :) İmkanlar da artık eskisine oranla çok daha fazla. O halde bu, Abraxas için artık gerek duyulmayan bir tanıtım aracı olarak mı görülebilir? “Tanıyan tanıyor, onlar da başkalarına tanıtıyor, bizim için önemli olan konserler, kim uğraşacak şimdi albümle, demoyla” gibi bir düşünce söz konusu olabilir mi?

Yok öyle bir düşünce. Dedim ya yapacağız bir albüm. Bu konuda yoğun bir beklenti olduğunu biliyoruz. Bunu boşa çıkartmayacağız.

Birçok grup, demo kaydedince hemen yurtdışına da gönderir. Hiç böyle bir yurtdışına açılma planınız oldu mu? Yoksa bu, Abraxas’ın planları dahilinde bulunmadı mı hiç?

Bu Abraxas'ın planları dahilinde oldu birçok grup gibi. Ama önce kendi ülkemizde birşeyleri tam anlamıyla başarmalıyız diye düşünüyoruz. Bunun için çalışıyoruz.

Sahi kuzum, planınız nedir? :) Abraxas neyi hedefliyor? Genelde senaryo şudur: gençliğin verdiği gazla grup kurulur, birkaç yıl gittiği yere kadar gider, sonra elemanlar yavaş yavaş yerleşik düzene geçer, iş, aile derken grup sadece çocuklara, torunlara anlatılacak hoş bir anı olarak geride kalır. Bu senaryo sizin için ne derece gerçek olabilme potansiyelini taşıyor?

Bu senaryo için biz biraz fazla direndik galiba. Sekiz senedir Abraxas var ve bizim hayatımızda o kadar önemli bir yere geldi ki onu hayatımızdan çıkartıp atmamız istesek de çok mümkün değil. Hem eğer gerçekten grupsanız hoş anıların yanında çok da acı çekersiniz. Biz bu iş için acı çektik ve bu değeri bir kalemde silip atamayız. Torunlarımızın ve çocuklarımızın Abraxas hikayelerini bizden değil başka yerlerden dinlemelerini tercih ederiz. Planımız ilk etapta yeni parçalar ve hayvan gibi bir albüm.

Şarkı sözlerine gelelim biraz da. Genelde kim yazıyor sözleri? Konular oldukça çeşitli. Neye göre belirliyorsunuz? Ve “asla şunun hakkında söz yazmayız” dediğiniz konular var mı?

Hepimiz söz yazıyoruz. Hangi parça kimin desen hatırlamam da zor. Sözleri herhangi bir kritere göre belirlemiyoruz. Biz bir şey yazdıysak o Abraxas'a aittir zaten bunu tekrar sorgulamaya gerek yok. Sözlerin Abraxas'a ait olmasıysa bizim için yeterli. Her konuda yazabiliriz bu tamamen bizim yaşadıklarımız, çevremizde yaşananlar, tanık olduğumuz olaylar ve bunlarla ilgili his ve düşüncelerimize bağlı.

“Hicaz Taksim” neden bu kadar seviliyor sence? Türkçe olması mı, yoksa Taksim bar kültürünü yansıttığı için adeta bir “metalci marşı” olması mı sebep?

Türkçe olması önemli bir etken. Bunun yanında sadece Taksim bar kültürünü değil hepimizin yaşam tarzını az çok betimliyor şarkının sözleri bence. “Tek yürek, tek bilek”, “ucuz bira, sert müzik”, “Kardeşler toplanır Heavy Metal adına” gibi ifadeler sadece Taksim için değil her yer için geçerli. Ha biz gözümüzü Taksim'de açtık, o yüzden “Mekan Taksim” dedik. Taksim sadece bir sembol aslında. Taksim, Kadıköy, Bakırköy, Ankara, İzmir,Edirne,Antalya... nerde olduğumuz farketmez biz bize benzeriz. Dinleyiciye kendisini anlatıyor şarkı. Belki bu yüzden de seviliyor. Bir de sen hiç değinmedin ama Hicaz Taksim güzel bir parça değil mi? Niye sevilmesin?:)

Grubun orijinal vokalisti sen değilsin. Vokali üstlendikten sonra kendini bu alanda geliştirmek için ne gibi çalışmalar yaptın? Örnek aldığın ya da ses rengini olsun, tekniğini olsun beğendiğin vokalistler kimler?

Çok teknik çalışma yapmadım açıkçası. Sadece söyledim. Başta biraz acı çektim tabi ama sonra provalarda vokaller oturmaya başladı. Ha bir de eskiden sesim için ılık süt içerdim:)
Sevdiğim çok vokalist var. Udo, Paul Ballof, Mille Petrozza, Tom Araya başı çeken babalar. Bizden de Courtyard Mert'in vokalini beğeniyorum.

Konserlerinize gelen belli bir kitle var. Bu kitlede zaman içinde bir değişiklik gözlemledin mi? Genç fanlarınızla daha eski olanlar arasında varsa ne gibi farklar var?

Bence hepsinin ortak yanı çok samimi olmaları. Gözlerinin içine baktığında bunu anlıyorsun. Bazılarıyla şahsen tanışma şansımız da oluyor. O zaman galiba doğru yoldayız diyoruz kendi kendimize. Gençlerin saçları daha yeni uzuyor. Başka bir fark göremiyoruz.

Abraxas için en uçuk, ama en çok gerçekleşmesini isteyeceğiniz hayal ne olurdu? Mesela Wacken’de Accept’le sahneyi paylaşmak olabilir mi? Slayer, Kreator vs. ile turne mi? Ya da?...

hmm.Stadyumda 100.000 kişiye çalmak olabilir mesela. Madem hayal kuruyoruz Accept, Slayer, Kreator' la yapacağımız turnenin Brezilya ayağı olsun bu stadyum konseri mesela. Karnaval zamanı olsun Rio'ya akalım sonra:)

Piyasanın şu anki durumuna bakacak olursak ortam oldukça hareketli: konserlerin, festivallerin ardı arkası kesilmiyor, albümler yayınlanıyor, dergiler, fanzinler çıkıyor habire…Ne düşünüyorsun bu gelişmeler hakkında? Ve tüm bunlara rağmen piyasada şikayetçi olduğun ya da eksik gördüğün konular var mı?

Bu yaz bu açıdan biraz şaşırtıcı oldu hakikaten. Sevindirici elbette. Herkes bir ucundan tutup birşeyler yapmaya çalışıyor. Yalnız birbirimize karşı daha hoşgörülü ve saygılı olmamız, birbirimizi aşağı çekmeye çalışmak yerine destek olmamız, yapıcı yaklaşmamız gerekiyor. Böylelikle bu durum istisna olmaktan çıkıp süreklilik kazanabilir.

Son olarak en yakın planınızı soralım – görünürdeki konseriniz nedir? Ve de Abraxasseverlere son bir sözün olacak mı?

Ağustos sonu Barışarock'ta, Eylül sonu da İzmir'de bir açık hava festivalinde çalma ihtimalimiz var, görüşüyoruz. Bunların dışında yeraltında da konserler olacaktır mutlaka.

Abraxasseverlerden ricam; hiç değişmesinler. Sonuna kadar devam!

Çok teşekkürler, Dorock’ta görüşürüz!

Biz teşekkür ederiz. Görüşürüz. Mekan Taksim...




Seyda Babaoğlu



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Megadeth'in ilk İstanbul konseri

Rock the Nations Festival I

TANKARD Konseri, 12 Şubat 2011