Kayıtlar

Nisan, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yolculuk nereye?

Resim
Güzel geçen bir haftasonuydu. Cumartesi taşkınlık dolu oldschool bir Dorock gecesi yaşadıktan sonra - (Münir! Boşa para veriyoruz diyorum!! Hiçbişi olmuyo!!! :P ) - Gülhan ve Tanju Can çiftinin evinde kaldık Hakan ve Sezin güzelleri ile birlikte. www.haykotube.com cicilerinin bana getirdiği kocaman çiçek buketini suya koyduktan sonra hoppacık diye son zamanların en zevkli uykularından birine daldım. Ertesi sabah Peter Steele'i rahmetle andığımız, October Rust eşliğindeki mükellef bir pazar kahvaltısının ardından Gülhan'cığımla balkonda kahve içme outfit'imi anlatmak istiyorum: ponponlu çoraplarım, çizgili şortum, Pirate Girl baskılı tişörtüm ve hepsinin üzerine deri motorcu yeleğim! Böyle de rakınrol bi insanım sabah kahvesi esnasında bile - cehennem evet!!!:) Derken Yeşilköy sahilde bulduk kendimizi. Golden Retriever'ların en tatlısı Herkül Can diğer köpüşlerin her biriyle tek tek tanışmayı ihmal etmedi. "Add a friend" hadisesinde tavan yaptı herif!! Yalnı

In-to-the-pit!!! INTO THE PIT!

Resim
Şu ana kadar bu blog'a yüklediğim yazıların aksine bu eski bir yazı değildir. Şu an taptaze oluşmakta olan bir günlük yazısıdır kendileri. Bunca zamandır şu blog'u düzenleme fikri var kafamda. Bütün yazılarımı tek bir adreste toplama isteği, yükseleni Başak olan bir insanın düzen intizam takıntısı...ama vakit ve enerji ayıramıyorum bir türlü. Ancak yavaş yavaş toparlamaya başladım gibi. Tabii ki teknoloji sevmeyen bir insan olarak fotoğraf yüklemeye filan da yeni başladım daha. Fakat konumuz bu değil. Esas diyeceğim şu ki SAHALARA GERİ DÖNDÜM sayın seyirciler!!! Uzun bir ayrılıktan sonra, neredeyse bir yıldır uğramadığım Dorock'a gittim geçen Cumartesi, ve yarın yine gitmekte hiçbir beis görmüyorum üstelik!! Herşey çarpık, herşey ters, herşey acaipken insan biraz normallik, aşinalık arıyor hayatında. Hayatımızın çapası, bizi yerimizde ve sağlam tutan şey, dalgalara kapılıp sürüklenmekten, batmaktan kurtaran şey nedir hayatımızda? İş mi? Para mı? Başarı mı? Asla. Ailedir! S

Rock the Nations Festival I

Resim
29 HAZİRAN 2003, PAZAR ROCK THE NATIONS FESTIVAL Dio'nun rehberi olmam istendi. Süper! Onunla ilgilenmek ilginç olacaktı, müziği "benim müziğim" olmasa da... Koskoca Ronnie James efsanesi! Yine de "keşke Kreator olsaydı" diye düşünmeden edemedim. Esas adamlarım onlardı! "Neyse, dur bakalım" diyerek 28 Haziran C.tesi günü öğlen saatlerinde otele gittim. Dio'yu havaalanında karşılayacaktım. Otelde Emre (Alkoç) ile muhabbet ederken acaip bir çift çıkageldi, tam anlamıyla "oha"ydılar. Kız sarışın, uzun boylu, full dövmeliydi. Kocası piercing'li, yine komple dövme kaplı, acaip kaslı iriyarı bir herifti. Tanışır tanışmaz çok canayakın davranan bu iki Alman, Rolf ve Petra, Almanya'da Amazon Tattoo isimli dükkanın sahipleriydiler. (İlgilenenler web sitelerine baksın –İstanbul'da da bir dükkan açacaklar ve her 3 ayda bir, bir aylığına gelecekler). Rolf aynı zamanda 3 kez Thai Box Avrupa Şampiyonu olmuş bir herif. Peki kimdi bu ki

Sepultura konseri 2003

Resim
SEPULTURA / 1 HAZİRAN 2003, PAZAR Daha Paradise Lost konserinin heyecanı geçmemişken yeni ve daha da heyecan verici bir haber aldım: Sepultura'nın basın toplantısındaki tercümanı olacaktım! Hilton'a gittik, lobide bekleşirken bir süre sonra hakikaten Andreas Kisser, Igor Cavalera, Paolo Jr. ve devasa kişi Derrick Green, crew'leriyle birlikte damladılar. Max Cavalera olmadan Sepultura benim gibi birçok fanın gözünde önemli bir kimlik kaybı yaşamıştı ve artık eski parlak günler geride kalmıştı. Her ne kadar Derrick Green hakkındaki ileri geri konuşmalarımı kendisini tanıdıktan ve konser performansını izledikten sonra biiir bir yuttuysam da Max'in hala gönlümde özel bir yeri vardır. Bu müthiş frontman'le yollarını ayırdıktan sonra Sepultura isim değiştirip devam etseydi sanırım hem kendileri, hem de Derrick Green birçok haksız ve önyargılı eleştiriye uğramaktan kurtulmuş olacaklardı. Herneyse, öyle ya da böyle karşımızda Sepultura duruyordu ve bu da kesinlikle ço

Paradise Lost / Lacrimas Profundere Konseri 2003

Resim
18.5.2003 PAZAR PARADISE LOST / LACRIMAS PROFUNDERE • Kısa Kısa • 17 Mayıs C.tesi gecesi LP Caravan'daydı. Biz de oradaydık. Dostum Hakan feci fanları olduğu için beni duygularına ve sorularına tercüman olarak seçti. Hepsine merak ettiği şeyleri sordurdu bana. Ben ise grubu daha önce ancak bir kez dinlemiş biri olarak müzikle ilgili değil de Almanya'dan dolayı bir nevi "hemşerilik" muhabbeti oluşturdum ("Almancı" denen türdenim de). Sevimli tiplerdi, davulcu Willi'nin "poser"lığı bile zararsız türdendi. Vokalist "dandy" tarzı ve yüz güzelliğiyle Ville Valo'yu hatırlatıyordu, ancak ondan bile daha kadınsıydı. Foto çektirdikten sonra "Kemancı'da görüşürüz" diyip ayrıldık. Aldığımız haberlere göre PL'da oraya gelecekti. Bir süre daha Caravan'da takıldıktan sonra Alt Kemancı'ya gittik. Gerçekten de kısa bir süre sonra içeri PL elemanları girdi! "Oha!" olduktan sonra kendimizi tanıtıp hoşgeld