Yolculuk nereye?
Güzel geçen bir haftasonuydu. Cumartesi taşkınlık dolu oldschool bir Dorock gecesi yaşadıktan sonra - (Münir! Boşa para veriyoruz diyorum!! Hiçbişi olmuyo!!! :P ) - Gülhan ve Tanju Can çiftinin evinde kaldık Hakan ve Sezin güzelleri ile birlikte. www.haykotube.com cicilerinin bana getirdiği kocaman çiçek buketini suya koyduktan sonra hoppacık diye son zamanların en zevkli uykularından birine daldım.
Ertesi sabah Peter Steele'i rahmetle andığımız, October Rust eşliğindeki mükellef bir pazar kahvaltısının ardından Gülhan'cığımla balkonda kahve içme outfit'imi anlatmak istiyorum: ponponlu çoraplarım, çizgili şortum, Pirate Girl baskılı tişörtüm ve hepsinin üzerine deri motorcu yeleğim! Böyle de rakınrol bi insanım sabah kahvesi esnasında bile - cehennem evet!!!:)
Derken Yeşilköy sahilde bulduk kendimizi. Golden Retriever'ların en tatlısı Herkül Can diğer köpüşlerin her biriyle tek tek tanışmayı ihmal etmedi. "Add a friend" hadisesinde tavan yaptı herif!! Yalnız Kangal köpüşünün arkasından havlayıp artislik yapmak için önce geçip uzaklaşmasını beklemesi de efsane bir enstantane oldu.
Yeşilköy sahil saçma derecede Teletabi bir ortamdı. Böyle herkes bi mutlu, bi çocuk sesleri, bi koşturan köpekler, bi pespembe erguvanlar, masmavi gökyüzünde uçurtmalar. Noluyo dedik, alternatif bi evrene mi geçtik nedir? Bu volkanların patladığı, depremlerin ardının arkasının kesilmediği dünya değildi sanki. Klip çekimi olmasındı? Bak kıllandım şimdi!
(Bu arada ikibinon yılındayız ve hala yanardağ falan patlıyor ya, şaka gibiyiz ya kendimizi çok güvende, çok ileri filan zannettiğimiz için, buna çok gülüyorum ben.)
Akşam, yengesi olduğum insan yavrusu tam bir yıldır bu dünyada var diye onu kutlamaya gittim. Leziz pastalar, kayın-ailemin sevgili fertleriyle muhabbet derken artık da haftasonunu noktalama vakti geliyordu. Eve gidildi yatıldı netekim.
Hayat yolculuğumun bu durağını da böyle geçtik. Bakalım buradan nereye çufçufluyoruz...
Yol arkadaşlarıma teşekkürler, kucaklar, öpükler!!!
Yorumlar
Yorum Gönder