Abigail Kış Tatilinde / Bölüm 4
9 Şubat 2011, Çarşamba O nasıl rüyaydı yahu. Atımla ormanda gezintideyiz. Ortalıkta türlü çeşit orman hayvanatı geziniyor, rakunlar, yaban domuzları, geyikler, kirpiler, tavşanlar, tilkiler…Derken bir kaplan (ne işi varsa orada – kendi habitat’ı bile değil!) peşimize düşüyor. Dörtnala kaçsak da çamurlu bir tepeye geliyoruz, ondan sonrası dişle tırnakla mücadele. En son kaplanın burnuna dirsekle vurduğumu hatırlıyorum. Gece yatmadan fazla Nat Geo Wild izlemişim yine. Bugün sanırım dünya tarihinin en sıkıcı günlerinden biri, since the beginning of mankind. Sadece ev işleri, cheesecake yapımı, buharda sebze pişirimi, feysbukta tavşan, öylece geçip giden bir gün. Ama günü güzel bitirmek için naapıcaz? Tabiî ki Muhteşem Sülüman izleyip eğleneceğiz şimdi! Ala! (Koskoca Kanuni Sultan Süleyman ’ı da bundan sonra Sülüman olarak bilecek olmamız da ne acı). Bu seferki sayı (evet, ısrarla sayı!) adeta 300 gibi çizgi film şiddet estetiğiyle başlıyor. İlginçtir ki tek damla